Cemil Yavuz

Tarih: 14.11.2025 09:38

YA CUMHURİYET YA HİÇ! NOKTA…

Facebook Twitter Linked-in

Gerçeği, yalnız gerçeği hiç saklamayalım.

Evirip çevirip dolandırmayalım.

Şu ya da bu nedenle, işimize gelmiyor, çıkarlarımıza uymuyor diye, burun kıvırmayalım.

Lakin gerçek, gerçek olarak, ortada durmakta.

Ne yapsak ne etsek de, peşimizi bırakmamakta.

Er ya da geç karşımıza çıkmakta.

Ayaklarımıza dolanmakta.

Bugün bu ülkede süren siyasal mücadele, tepeden tırnağa bir "cumhuriyet" kavgasıdır.

Atatürk cumhuriyeti kavgasıdır.

Sivas Kongresi ile başlayan, TBMM'nin açılması ile kurumsallaşan ve Cumhuriyetin ilanı ile de doruğuna çıkan ve bugün ise tam olarak siyasallaşan "cumhuriyet" kavgasıdır.

 

Her şeyden önce, hangi noktadan bakılırsa bakılsın, Cumhuriyetin kuruluşu tarihsel olarak ilericidir.

Politik duruşu da halkçı ve devrimcidir.

 

Birincisi;

Kurtuluş Savaşımız emperyalizme, sömürgeciliğe karşı yapılmıştır.

Bu özelliği ile dünyada bir ilktir ve de Anadolu’da Mustafa Kemal önderliğinde “bağımsızlık” ile zafere ulaştırılmıştır.

 

İkincisi;

Cumhuriyet, padişahlığa ve saltanatına karşıdır.

Açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi de millet, halk iradesini yansıtır.

1 Kasım 1922'de padişah Vahdettin'in ülkeyi terk etmesiyle de hanedanın saltanatı fiilen de sona ermiştir.

 

Üçüncüsü;

Padişahın kulları sayılan ümmet toplumundan, cumhuriyet “millet” yaratmıştır.

Bu topraklar üzerinde yaşayan Türkiye halkı " Türk Milleti" adını almıştır.

Yine padişahın mülkü sayılan ülke topraklarını milletin ortak “vatanı” yapmıştır.

 

Dördüncüsü;

“Cumhuriyet” ile halkın kendini yönetmesi amaçlanmış, demokrasinin yolu açılmıştır.

 

Beşincisi;

Din ile devlet işleri ayrılmış ve laiklik esas alınmıştır.

Bilimsel düşünüşün temeli atılmış, hurafanın yerini akılcılık almıştır.

 

Altıncısı;

Eğitimde devrimle “Anadolu aydınlanması” başlamış, kadın hakları ve eşitliği ile çağdaş toplum amaçlanmıştır.

1 Kasım 1928'de Harf Devrimi, 1932'de de Dil Devrimi başarılmıştır.

 

Yedincisi;

Toplumsal alandaki atılımlar sonucu, modern, çağdaş devletin yolu, hukukun üstünlüğüne dayalı, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin önü açılmıştır.

 

Sekizincisi;

Kamu İktisadi Kuruluşları ile yerli üretim, yerliden tüketim temelinde, ulusal kalkınma başlatılmış ve ahşi kapitalizme tavır alınmıştır.

 

Dokuzuncusu;

Irk, din, mezhep ayrımcılığı dışlanmış, din istismarı ve din sömürüsü yasaklanmıştır.

Laik, ulusal ve üniter cumhuriyet yaratılmıştır.

 

Onuncusu;

Türk Milleti’nin devleti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, temel olarak laiklik ve üniter bölünmezlik başta olmak üzere ay yıldızlı al bayrağı, başkenti Ankara ve İstiklal Marşı'nın değişmez oluşudur.

 

Ulus egemenliği, halk iradesi ve halk yönetimi ile arlamenter demokrasi temelinde kurulan laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyete yönelik en başından beri yürütülen hilafetçi, saltanatçı, tekçi karşıtlık ile bugün de süren kavga, cumhuriyet, Atatürk Cumhuriyeti kavgasıdır.

 

On birincisi ve daha da sorulursa da;

Ya Cumhuriyet. Atatürk Cumhuriyeti ya hiç, nokta...

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —