Eğitimci Yazar Cemil YAVUZ yoğun bir katılımla birlikte, CHP'den Balıkesir Milletvekili adaylığı için "Hazırlık Bildirgesi"ni Edremit'te de açıkladı.
Gazetemizin de sürekli yazarı olan ve ilk açıklamasını geçtiğimiz günlerde CHP Balıkesir İl Başkanlığı'nda yapan Cemil YAVUZ, ikinci olarak da kendi ilçesinde, CHP Edremit ilçe merkezi önünde kitlesel olarak yaptığı açıklamada, Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan, il yönetim kurulundan üyeler, CHP Edremit İlçe Başkanı Deniz Onur Özcan, Altınoluk önceki belediye başkanı İsmail Aynur, önceki ilçe başkanları, Millet İttifakı temsilcileri, mevcut ve önceki belediye meclis üyeleri, muhtarlar, sendika ve dernek temsilcileri partililer, CHP'li olan olmayan vatandaşlar ve sevenleri hazır bulundular.
Cemil YAVUZ'un etkili ve coşkulu konuşması çokça alkışlanı büyük ilgi gördü.
Cemil YAVUZ konuşmasında:
"İlk kez 2011 seçimlerinde başlayan ve bugüne kadar sürdürdüğüm milletvekilliği çizgisinde, öncelikle bütün Balıkesir'in ve Türkiye'nin "Eğitimci-Halkçı vekili" olma idealim ve eğitimci kimliğimle, kararlılık içinde TBMM'de sorumluluk üstlenmeye hazırım.
Atatürk'ün açtığı aydınlanma yolunda halkçı, toplumcu, demokratik mücadele insanıyım.
Bu yönde, kişisel tarihim, en güçlü garantimdir.
Birçoğunuz gibi, kişisel tarihim, ülkemizin nicedir içinde boğuştuğu makus talihiyle mücadele süreçlerinin bir parçasıdır.
Halkçı-toplumcu mücadelenin en ağır bedellerini de göğüsleyerek, mücadeleyi, en etkili mücadele ve çözüm üretme yeri olan parlamentoda sürdürme ideali içindeyim.
Bütün bu süreçlerde edindiğim toplumsal, siyasal, düşünsel ve mesleki birikim, donanım ve deneyimimle, yetkin ve etkin bir eğitimci milletvekili olmaya hazırım.
İdealim halkçı, toplumcu bir eğitimci vekil olduğumda, sadece bir dönemlik süre içinde iz bırakmaktır. İdealim, bütün Balıkesirlilerin, her bir CHP’li üyemizin benimseyeceği halkçı bir vekillik ortaya koymaktır.
Balıkesir'den bütün Türkiye'ye, kendi adıma, anılacak bir siyasi miras bırakmaktır.
İliklerime kadar halkçı, toplumcu, emekten, adaletten, hak ve özgürlüklerden ve ezilenlerden yana duran kişisel tarihimin gereği olarak, gerçekleştirmek istediğim milletvekilliği, asla "şahsi bir heves ve şahsi bir hedef" değildir.
Çıkış noktam da varış noktam da halkçı, toplumcu, demokratik ortak ideallerimizdir.
Sahadan, uygulamadan gelen bir eğitimci vekil olduğumda, elbette ve öncelikle temel mücadele ve çalışma alanım eğitimdir.
Yani "Cumhuriyetin Kalbinden Vurulduğu Yer"dir.
Vekil seçilmem halinde, şahsen, vekillik maaşının bir bölümü, kırsal ilçe örgütlerimizin gençlik ve kadın kollarının ihtiyaçları ile ÇYDD ve BAÇEV gibi kuruluşlara, "eğitim bursu" olarak aktarılacaktır. Bir eğitimci olarak bu, benim taahhüdümdür.
Vekil olduğumda da, her türlü lüksten, şahsi ve siyasi gösterişten daima uzak durmak, değişmez yaşam ilkem olacaktır. Genel başkanımızın belirttiği gibi, siyaset asla bir sınıf atlama, zenginleşme ve farklı yaşam sürme aracı olamaz. Kimsenin kendisini vekilliğe taşıyan örgütte ve toplumda, hayal kırıklığı yaratmaya hakkı yoktur. Dört yıllık milletvekilliği süresince, Balıkesir ile ve Balıkesirliyle, etle tırnak gibi olacağım.
Balıkesirin,kırsal bölgelerimizin, köylerin, işsizlerin, ezilenlerin hep yanında olacağım ve hep sesi olmaya çalışacağım. Özellikle de kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve her türlü şiddet, mücadele çizgimin merkezindedir.
Türkiye'yi doyuran Balıkesir'in ve Balıkesirli'nin, kendisini de doyurabilen bir il olması için var gücümle çalışacağım. En başta zeytin, narenciye, hayvancılık, tarımsal üretim alanları ve bölgesel turizm konusu ve sorunları, etkili çalışma noktalarım olacaktır. Ekilmeyen geniş verimli toprakların, yeniden üretime kazandırılması için etkili olarak çalışacağım.
Nerede bir haksızlık, adaletsizlik varsa, orada olacağım.
"Doğaya saygı, aklın vicdanıdır." diyen Atatürk'ün izinde, etkin bir çevreci vekil olarak, yerim daima sağlıklı ve doğal çevre mücadelesinin doğrudan ve tam içinde olacaktır.
Siyasi hedef olarak, seçimlerde dördüncü milletvekilliğini partim CHP'ye kazandırmaktır.
Parolamız, emekle, yürekle...
Birlikte, dayanışma ile...
En güzel günlerimiz, henüz yaşanmamış olandır.
En güzel sözlerimiz, henüz söylenmemiş olandır."dedi.