Gürdal ERGEN

Tarih: 20.09.2024 09:31

ASKIDA YEMEK

Facebook Twitter Linked-in

Yıllar önceydi.

                Elinde ucu eğri bir demir çubuk vardı adamın. Çöp konteynerinin üzerine eğilmiş, çöpleri karıştırıyordu.

                Hayret ve şaşkınlıkla baktım çöpleri karıştıran adama... Çöpleri karıştırmayı bıraktı, ters ters baktı yüzüme... O zamana değin fark etmediğim sol elindeki bezden bir torba dikkatimi çekti. Ucu dışarıya fırlamış madeni bir çubuk görülüyordu. Bakışlarını benden ayırmayınca yoluma devam ettim.

                Sonraları öyle çoğaldı ki bunlar, ulu orta çöp konteynerlerini karıştırmaya başladılar. Kimse aldırış etmez oldu.

                "Askıda Ekmek" dediler... "Tutmaz" dedik... "Kimse gidip de almaz" dedik. Bir süre geçti, bırakın askıdaki ekmeği almayı, fırına girip "askıda ekmek var mı?" diye sorulmaya başlandı.

                Cenaze evlerinde taziyeye gelen vatandaşların sıkça gördüğü, ölen kişinin ayakkabısının kapının önüne konulması; özellikle de ayakkabı uçlarının dışarıya bakacak şekilde konulmasının sebebi, 'ölüm evden uzak olsun' niyetiyleydi. O ayakkabılar günlerce dururdu ölen kişinin kapısının önünde... Şimdi ihtiyacı olanlar tarafından hemen alınıyor.

                Yıllar yılları kovaladı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan yardım alanların sayısı hızla arttı. İktidar, "yapılan yardımlar şu kadar arttı" diye haber yapmaya başladı. "Bakın yardımlarımız artıyor" diye sanki sevindiler... Halk fakirleştikçe bu türden sesler yükseldikçe yükseldi...

                Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bandırma Belediyesi'nin Halk Lokantası'nın açılışında; "Türkiye genelinde bu açılan 49'uncu kent lokantası. Türkiye'ye duyuruyorum. Tüm kent lokantalarında askıda yemek uygulaması başlayacak. Türkiye'nin herhangi bir yerinden, Türkiye'nin herhangi bir yerindeki kent lokantasının askısına yemek asmak mümkün olacak. Cep telefonundan mesaj attınız, faturanıza eklenecek, yoksula yemek ısmarlamış olacaksınız. Gariban vatandaş gelince askıdan yemeğini yiyecek. 

                Bugünkü menüde mercimek çorbası var, tas kebabı var, pilav var, ayran var. Bu herhangi bir yerde 200-250 lirayken burada 50 liraya satılıyor. 50 lirayla tüketiciyle, vatandaşımızla buluşturuluyor. Bu çok kıymetlidir, bu çok değerlidir.

                Mesele şu, 50 lira gerçekten 250 liranın yanında çok ucuz ama yine de cebinde 50 lirası olanın yemek yiyebildiği bir yer. Ben buradan bütün Türkiye'ye duyuruyorum, bundan sonra, çok yakın vadede, tüm kent lokantalarında askıda yemek uygulaması başlayacak. Cebinde parası olan, burada yemek yer, hesabını öderken ya da buradan geçer, girer hiç yemek yemeden günün herhangi bir saatinde; 'Ben 200 lira veriyorum, dört yoksula yemek vermek istiyorum, askıya as' denildiğinde, fiş alınacak, oraya dört yemek asılacak. Vatandaş geldiğinde münasip bir dille, kendisine zaten gelir durumunu gösteren kartlar veriliyor.

                Askıdan yemek yemeye hakkı olduğunu gören zor durumdaki vatandaş, hiç kimse fark etmeden sanki kredi kartıyla ödüyormuş gibi buradan ücretsiz yemeğini alacak.

                ...Bunların hepsi organize edilecek ama başkanım burada yarından itibaren askıya yemek asılabilecek. Halkaları size 50 liradan satacağız, asılacak, gariban vatandaş da gelince askıdan onu alıp verecek, yemeğini yiyecek. Şimdilik böyle başlıyoruz. Lütfen buradan elinizi çekmeyin."

                Kişiler, önceleri çöp konteynerlerini karıştırırken yüzlerini gizlemeye çalışıyorlardı. Şimdi ise…

                Nerdeeen, nereyeeee!..

Hoşça kalın, dost kalın!..

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —