Gürdal ERGEN

Tarih: 22.10.2024 09:38

CENAZE EVİ

Facebook Twitter Linked-in

Ankebut Suresi 57'nci Ayet: "Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz."

                Ayet açık: "Doğduysanız bir gün mutlaka öleceksiniz."

                Canlı yaşayan her evden bir gün mutlaka bir cenaze çıkacak; bundan kaçış yok...

                Hani, sık sık; "nerde o eski günler" diyoruz ya!.. Öyle eski günleri falan aradığımız yok aslında... Eski insanları, dostlukları, dostları arıyoruz.

                Bir evden cenaze çıktığında komşular, o eve tepsi tepsi, tencere tencere yemek taşırlardı o acı günlerinde cenaze sahiplerinin taziyeye gelenlere ikramlarını kolaylaştırmak için. Yani cenaze evinde yemek yapılmaz, bu işi komşular kendi aralarında halleder, hazırladıkları yemekleri cenaze evine getirirlerdi.

                Öyle mezarlık kapısının önünde cantık, lahmacun ya da pide ikram edilmezdi ayranla birlikte.

                Kim çıkardı, nereden çıktı bilmiyorum ama böyle bir adetin yanlış olduğuna adım gibi eminim.

                Bir dost yazmış, şöyle diyor:

                "7 yıl önce babamı kaybettiğimde, İstanbul'dan Ankara'dan gelecekler var diye, iki gözüm iki çeşme kendimi kaybetmiş dövünürken; 'şuradan 200 lahmacun bir de ayran yaptırayım,' dediğimde, komşulardan yaşlıca bir amca (herkes dede derdi) 'Kızım denizden geçip derede boğulmayın. Yakışır mı babana lahmacun. Söyleyin 300-400 pide, adamın şanına yakışsın,' demişti.

                İçimden etmediğim laneti bırakmadım, ‘zehir zıkkım yiyesiceler,’ diye.

                O gün bugündür son görüşümdür. Hepsi ile ilişkimi kestim. İçim de çok rahat. Gırtlaktan başka bir şeyi düşünmeyen, konu komşu akraba olmaz olsun. ‘Ben nasıl yardım ederim’ demek yerine ziyafet sofrasını cenaze sahibinden bekleyen bütün bu zihniyetler yerin yedi kat dibine batsın.”

                İşte böyle…

                Şöyle durup bir düşünelim. Anneni babanı, oğlunu, kızını, gelinini ya da torununu kaybetmişsin.

                Canın yanıyor, için acıyor.

                Ne lahmacun ne de pide düşünecek durumdasın…

                Ama cenazeye gelenlere ikramda bulunmazsan tefe koyar çalarlar seni… 

                Bu nasıl bir adettir? 

                Araştırdım, böyle bir emir yok.

                Yetkililer, sizlere sesleniyorum.

                N’olur, şu mezarlık önünde yiyecek içecek dağıtılmasına son verilmesine ön ayak olun.

                Evet!.. ‘Her canlı ölümü tadacak.’ Canlı yaşayan her evden bir cenaze çıkacak. Böyle can sıkıcı adetleri yok edelim yaşantımızdan.

                İçimiz kan ağlarken, ‘ne ikram edeceğiz,’ diye düşünmek zorunda kalmayalım.

                Hoşça kalın, dost kalın!..

                 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —