Cemil Yavuz

Tarih: 03.12.2024 09:32

"HUKUK DEVLETİ" NEDİR?

Facebook Twitter Linked-in

Anayasada tarif edilen, 3 Mart 1924'te kabul edilen ve hukuk devletinin üçlü sacayağı sayılan üç devrim yasası, hem hukuk devletinin temeli ve hem de genç Cumhuriyet’in adeta yol haritasıdır.

 

Bu üç devrim yasası ile ikili hukuk ve ikili eğitim sisteminin yanı sıra hilafet de kaldırılarak demokratik, laik hukuk devleti yolunda en büyük adım atılır.

 

Kabul edilen ilk kanunla, dinin ve ordunun siyaset aracı olarak kullanılmasının önlenmesi amaçlanır.

Şeriye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılır; Şeyhülislamlık, şeri mahkemeler ve fetva usulü tarihe karışır.

 

İkinci devrim yasası da Tevhid-i Tedrisat Kanunu (öğretim Birliği Yasası) ile kız çocuklarına erkek çocuklarıyla eşit eğitim olanağı sağlanır ve bilimsel düşüncenin önü açılır.

 

Üçüncü devrim yasası ile de hilafet kaldırılarak, laiklik ilkesinin temeli atılır.

 

3 Mart 1924'teki bu Devrim Yasaları ile Cumhuriyet’in bu eşsiz hukuk devriminin üçlü sacayağı oluşur ve Türkiye’nin çağdaş bir devlet olarak, çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi olmasının önü açılır.

 

HUKUK DEVLETİ

Bugün kendi varlığı da bu anayasaya bağlı olan ve en başta da iktidarın kendisini bağlayan ancak keyfi olarak uyulmayan anayasada "Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir HUKUK DEVLETİ" olarak tarif edilmektedir.

 

Ancak değiştirilemez olan bu anayasa maddesinde geçen ne laik devlet ilkesi, ne demokratik devlet ilkesi, ne sosyal devlet ilkesi ve ne de hukuk devleti ilkesi bugün uygulamada geçerli değildir.

 

Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü kurallarına bağlı olan, kendini hukula sınrlayan, buna uymaya kendini zorunlu sayan,  yurttaşlarına hukuksal güvenlik saylayan devlettir.

 

Hukuk devleti, yasa devleti demek değildir.

Anayasası ve yasaları, hukukun üstünlüğüne dayalı olan devlettir.

 

Hukuk devleti, hukuka sadece "saygı göstermekle" yetinen devlet değildir.

Hukuku en üst bir kavram olarak kabul ederek, “hukukun 

üstünlüğü”nü açıkça, tam olarak tanıyan, uygulayan ve böylece ülkede, toplumda adalet yaratmayı amaçlayan devlettir. 

 

Hukuk devleti, öncelikle ve yalnızca devleti yani kendisini korumayı amaç edinen değil; devleti de korumakla birlikte, öncelikle yurttaşların 

temel haklarını ve özgürlüklerini güvence altına almaya yönelen devlettir. 

 

Hukuk devleti, devletin "yasama, yürütme, yargı" güçlerinin tek elde toplandığı devlet değildir.

Hukuk devleti "yasama, yürütme, yargı" ayrı güçlerinin birbirinden ayrı

olarak işlediği devlettir. 

 

Hukuk devleti, yargının yönetim gücünden bağımsız olduğu ve yargının yalnızca hukukla bağlı olduğu bir devlettir.

 

Hukuk devleti, yargıçların ya da yargı kararlarının tartışılmaz değil, tartışılabilir olduğu bir devlettir.

 

Hukuk devleti, devletin kendisinin koyduğu kurallara, önce devlet tarafından uyulan bir devlettir.

 

Hukuk devleti, devletin "yasama, yürütme, yargı" güçlerine hukukun egemen olduğu bir devlettir.

 

Hukuk devleti, yurttaşın insan onurunu koruyan ekonomik, sosyal ve kültürel koşullara ulaşması için bütün engelleri kaldırmakla yetinmeyip, kendisini bu koşulları sağlamakla yükümlü sayan devlettir. 

 

Hukuk devleti “polis devlet”i değildir.

Kamu düzeni gerekçesiyle bile temel haklara ve özgürlüklere hukuksuz biçimde müdahale edilebilmesine izin vermeyen ve olanak tanımayan devlettir. 

 

Hukuk devleti "kanun devleti" değildir.

Kanun devleti, yasamanın siyasi iktidar tarafından ele geçirilerek bir kanun makinesine dönüştürülmesi sonucu kurduğu devlet meknizmasına "kanun devleti" denir.

 

Hukuk devleti, yönetimin yaptığı bütün eylem ve işlemlerinin yargı denetimine bağlı olduğu devlettir. 

 

Hukuk devleti, yönetimin bütün eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu devlettir.

 

Hukuk devleti, yönetimin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun sağlanması için yargı denetiminin yeterli sayıldığı devlet 

değildir.

 

Hukuk devleti, temel hak ve özgürlükleri devlet gücü karşısında ihlal edilen yurttaşın, bağımsız bir üst yargı kuruluşuna bireysel olarak da başvurabildiği ve hakkını arayabildiği devlettir. 

 

Hukukun ölçü ve kuralları ile yönetimin eylem ve işlemlerinin öyle öngörülemez olduğu bir devlet değildir. 

 

Hukuk devleti, “hukuk güvenliği ilkesi”nin egemen olduğu, hukuk ölçü ve kurallarının öngörülebilir olduğu, yurttaşların yönetime güven duyabilmesini sağlayan devlettir. 

 

Hukuk devleti, yurttaşların hukuk kuralları içinde kazandıkları hakları tanımayan devlet değildir.

Hukuk 

düzeninde, olabildiğince “hukuksal istikrar”ı sağlayan devlettir.

 

Hukuk devleti, hukukun genel ve temel ilkelerini göz ardı eden devlet değildir.

Hukuk devleti, kendisini hukukun genel ilkeleriyle 

bağlı sayan devlettir. 

 

Hukuk devletinde, yönetimin ve yöneticilerin keyfine göre suç ve ceza düzenlenemez.

Suç ve 

cezalar ancak hukukun üstünlüğüne dayalı anayasaya uygun olarak, yasa ile düzenlenebilir.

 

Hukuk devletinde bireyler, keyfi olarak yasada yazılı olandan daha ağır biçimde de cezalandırılamaz.

 

Hukuk devletinde, işlendiği zamanda suç sayılmayan bir eylem, sonradan bir yasa ile geçmişe yürütülerek cezalandırılamaz.

 

Hukuk devleti, çoğunluğu elinde tutan siyasi gücün keyfi ile bireyi savunmasız bırakan otoriterliğe varan devlet 

değildir.

Demokratik rejimi, hukukun üstünlüğü adına sınırlayan ve onun düzenli bir biçimde işlemesini sağlayan devlettir.

 

Hukuk devleti zayıf değil, demokratik güçlü, ezen değil hakkaniyet güden, merhamet değil adalet gözeten devlettir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —