Haftalardır Balıkesir siyasetini meşgul eden, 'CHP Balıkesir İl Başkanı kim olacak acaba?' sorusu nihayet yanıtını buldu.
Çok hızlı başladı parti üyelerinden bazılarının, 'Ben, CHP Balıkesir İl Başkanlığı'na aday olacağım,' yaygaraları…
Bir, iki derken; 7-8'e yükseldi aday adayı sayısı…
Orada bir duraklama yaşandı… Bir süre 7 ya da 8 aday adayı kaldı ortada…
Sonra, 'baskılar var, öyle birkaç adayla değil bir adayla seçime gidilmeli. Çünkü birden fazla aday ile seçime gidilirse ayrışmalar oluyor… Birileri, birilerine darılıyor, küsüyor,' düşüncesi ayyuka çıktı.
Öyle ki 'Topuklu Efe'ye, 'Topuklayarak kaçan' diyerek lanetler okuyana, 'Senin ilçe başkanlığı adaylığından çekileceğin söylentileri var' dendiğinde; 'Çocuk oyuncağı mı bu? Ben adayım, çekilmem mümkün değil. Şu anda mevcut başkanı bekliyorum, partiyi açacak; oylarımızın rengini belirlemek için kura çekeceğiz,” diyen bir aday, çok değil bir buçuk saat sonra adaylıktan çekildiğini açıklıyor.
Neymiş? Birlik, beraberlikmiş!... Çoklu seçim olursa birlik, beraberlik bozulurmuş… De, git ordan!..
Ankara örneği var önümüzde: Ankara'da CHP İl Başkanını seçecek delege sayısı 650… Tek aday var… Kullanılan oy, yani seçime katılan delege sayısı 461… Geçerli oy 428… 189 delege seçime katılmamış… 33 delegenin oyu da geçersiz sayılmış, etti mi 222!.. Demek ki her 3 kişiden biri (birden bile fazlası) seçime katılmamış, ya da bilerek protesto etmiş…. Al sana birlik, beraberlik…
İlçe seçimlerinde de il seçimlerinde de bir baskının uygulandığı, yetkili bazı kişilerin (yetkisiz olup da yetkiyi kendinden alanlar da dahil) 'illa da tek adaylı seçim' diye bağırdıkları söylentileri kapladı ortalığı…
Önce kendi ilçemizde, tek adaylı seçim dayatıldı ve tek adaylı seçim gerçekleştirildi.
Birçok ilçede de aynı şekilde, tek adayla seçime gidildiği; o adayın da delegelerin özgür iradesiyle (!) başkan seçildiği söyleniyor.
Sıra, Balıkesir CPH İl Başkanı'nı seçmeye geldi… Aday sayısı birdenbire 2'ye düşüverdi…
Eh!.. Bir fazla ile (!) bir şey olmaz, deyiverdi; yetkisiz yetkililer…
Çağdaş YILMAZ, şöyle diyor:
“Süre kısıtından söz alamadım. (Olsun divanın canı sağ olsun., benim kürsüm en başından beri burası olmuştur zaten) 39. Dönem il kongre konuşmamın son kısmını sizinle paylaşıyorum.
Ve
“Saat kırıldı diye zaman durmaz.”
Daha çok çalışacağız, AKP'yi de devireceğiz; örgütü de geri alacağız, genci yaşlısı, kadını fark etmiyor bu siyaseti CHP'de yapıyorsa delikanlı gibi yapacak herkes bundan sonra bu siyaseti delikanlı gibi!..
Adayım, aday olabilirim; çekildim, çekiliyorum, çekilebilirim, diyerek veya kazanamıyorum, birileri gelsin beni kurtarsın demeden, baskı yapmadan, baskıya boyun eğmeden, biat etmeden, bizim kurallarımızla ve bu sefer tüm örgütün içine sine sine, her şeyi tamamen değiştirmek için bu oyunu yeniden OYNAYACAĞIZ.
Ama önce İKTİDAR! Ve Ekrem İMAMOĞLU!..
Saygılarımla, Sokağın Sesi.
Altıeylül Meclis Üyesi Çağdaş YILMAZ.
HAMİŞ: Yüzünüze vurmadığım ayıplarınız, sizi bana kafa tutacak kadar cesaretlendirmiş. Arpa ufalanıp aş oldum sanır, çer çöp havalanıp kuş oldum sanırmış.
Cahile meydanı boş bırakırsan, alim olup baş oldum sanırmış.
İşte bu yüzden, bana deli olduğunun farkında olan insanlar lazım azizim.
Kendini akıllı sanan aptallardan epey sıkıldım…