Gürdal ERGEN

Tarih: 17.09.2024 09:50

KISA KISA

Facebook Twitter Linked-in

"7'nci ayın su faturasının gecikmeli olarak 04 Eylül 2024 Çarşamba günü ödemeye gidiyorum. Susurluk'un kapalı pazar yerinde BASKİ'nin su toplama aracı, gecikme faizi ile 371 lira 50 kuruş olan fatura olmuş 393 lira. Tam ödemek için kimlik numaramı söylüyorum, vezneci abi; “İstersen 321 lira 50 kuruş yeni su faturası var. Günü, bugün değil… Eylül’ün 16’sında ama paran varsa buraya da gelmişsin ödersin. İyi olur,” diyor. Ben de “Hay hay, o da Ağustos ayı faturasıdır,” diyor, ödüyorum.

                Eylül’ün 10’unda köye sayaçlara bakmaya geldiler. Yeni bir fatura 221lira 50 kuruş. Köye bir buçuk ay gelmeyen BASKİ’nin elemanları, ama faturaya bakıyorum, 31 Ağustos 2024’te okumaya gelmişler gibi görülüyor. Eğer ödemiş olduğum 321 lira 50 kuruş Ağustos ayı içinse, 10 günlük Eylül ayı faturası nasıl 221 lira 50 kuruş oluşur?.. Üstelik bu oluşan ağustos ayı su faturası sadece köyde bir tek ben ödüyorum… Anlamış değilim.”

                Bu yazıyı paylaşmış Ali İNAN. Ali, Kalfaköylü… Balıkesir, Büyükşehir olmadan önce Ali, İl Genel Meclisi üyeliği yaptı. Sözü dinlenir, ne konuşacağını bilenlerden.

                Tam da su faturaları kat ve kat artmışken…

Gelen su faturaları halkın canını öyle yaktı ki, her önüne gelen su faturasını gösterip; ‘Bu ne bu?’ diye soruyor ve ekliyor; “Ne olacak bunların işi gücü zam yapmak,” diyerek belediyeyi suçluyor.

 

                Eylül ayını yarıladık. Ailelerin gündemi bir yandan eğitim masraflarını karşılamak bir yandan da önümüzdeki kışa hazırlanmak.

                Bazı veliler, çocuklarının eğitim masraflarına eklenen gıda masraflarını karşılayabilmek için ana baba yanına gidip kışlık hazırlığı yapmak peşinde.

                Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarını veriyor, ancak nedense okuldan istenilen ek kitapları karşılamak için ne yapacaklarını bilemiyorlar.

                Görüştüğüm velilerden biri; “Okuldan verilen listede yazanları almak için çarşıya çıktım. Öyle en güzelini, en pahalısını alma peşinde değildim ama buna rağmen 4 bin liraya yakın bir para harcadım,” dedi. 

                Açlık sınırının 19 bin 423 lira, yoksulluk sınırının 67 bin 186 lira olduğu koşullarda aldığımız maaşla evimizi geçindirmek için ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Emekli komşum daha iyi koşullarda yaşamak için çalışıyor. Birçok tanıdığım da aynı durumda. Hayat pahalılığı yakamıza yapıştı, bırakmıyor,” diye dert yandı.

 

                İstanbul CHP Milletvekili Dr. Gamze Akkuş İlgezdi; “2024’ün ilk 6 ayında 16 kadın tedbir kararında rağmen öldürüldü. Sokak ortasında vahşice öldürülen kadınların ‘ülkemizin gerçeği’ ve ‘normalimiz olmasını kabul edemeyiz. Şiddet gören kadınlarımız yetkili mercilere başvuruyor, tedbir ve koruma kararı veriliyor ama korunmuyorlar, öldürülüyorlar,” diyor. 

 

                Narin mi? O denli karışık bir olay ki nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyoruz.

                Hoşça kalın, dost kalın!..  

 

                

                 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —