Cemil Yavuz

Tarih: 05.11.2024 09:25

O GÜN, GELDİKLERİ GİBİ ELBET GİDECEKLER!

Facebook Twitter Linked-in

Şu kesin.

Tarihin akışı, evet bir süreliğine durdurulabilir. 

Bu bazan uzun da gelebilir.

 

Takvim yapraklarına sığınmak istenilse de.

Akşamdan sabaha, aylara yıllara, sığmaz o zamana.

Ne çook şeyler pahasına...

 

Tacı tahtı olsa da,

Yıkılmaz gibi duran kaleleri…

Hikmetinden sual olmaz emirleri…

Emirlerine amade emirerleri…

Daha neleri ve neleri!?..

Kar etmez niceleri niceleri…

 

Tarihin çarkıdır bu geri döndürülemez.

Bu öyle bir akış ki önüne geçilemez.

Örülse de en yükseğinden duvarlar, sanılsa da girilemez.

O duvarlar, duvarlarınız, vız gelir vız!

 

Fark edilmezcesine başlayan hız,

ne tesadüflerin zamansız arsızlığından,

Ne de sihirbazların bayat hokkabazlığındandır. 

O yalnız,

tarihin o durdurulmaz akışındandır.

Ona karşı koyanlar,

karşı koymuş demektir;

doğuşuna güneşin,

rengine çiçeğin,

emeğin, yüreğin,

ezelin ve ebedin kanunlarına...

 

Aklın sükuneti,

bilincin sabrı var.

Bugün yarına çıkar,

ve bu durmadan akar, akar, akar…

 

Akıl, yarının ustası,

Sabır bugünün meyvası…

Bu durmadan akan,

Yıkıp yapan

akışın önünde duranlar, durmaya çalışanlar,

yıkılmaz sandıkları saltanatlar kuranlar, 

yıkıntılar üstünde, balçığa saplananlar,

tarihin önünde, 

bir daha dönmemek üzere yıkılacaklar.

 

Veridiğinde devri zaman, hükmünü en kesininden,

Dökülen et,

çürüyen diş olacaklar…

 

Gelecek,

adımlarını tarihin akışına uyduran,

köhnemiş istibdat ve zulmetin karşısında duran,

hep sevdalı yarınlar düşü kuran, direncin bağrında yükselecek.

 

Zulmün tahtında saltanat kuranlar, kuşku yok, sendeleyecekler, düşecekler...

Altından tacı, demirden tahtı gün gün çürütecekler.

 

Para etmez işbirlikçiliği, haksız güçlünün birliği para etmez.

Yedi düvel olsa bile arkalarında,

ne Karunluk, ne nemrutluk, ne de Firavunluk sökmeyecek elbet.

Yakındır, günü geldiğinde o sandığa,

bir daha çıkmamak üzere girecekler.

Uzak değil o gün, kalmadı fazla, direnemeyecekler.

Tarihin kum saati akmakta,

Güneşin yamacında kar gibi eriyecekler.

 

Şunun şurasında ne kaldı?

Halkın acelesiz iradesi yakında fışkırınca o tahta sandıklardan.

Evet!

O gün,

Bir daha dönmemek üzere, geldikleri gibi gidecekler…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —