Mikdat BESNİ


Öykü: Mikdat Besni *O Bizim Işığımız*

Kendi annesine yıllardır bu kadar yakın olamadığını, ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerçekti.


Kendi annesine yıllardır bu kadar yakın olamadığını, ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerçekti. İçini ince bir sızı kapladı. "O'nun yaptığını yapamadım," düşüncesine saplandı. Canı sıkıldı; dudaklarını ısırdı, çocukluğunda üzerinden inmediği kayısı ağacına bakakaldı. Yaşlanmış ve yıkılmıştı, yerde yatıyordu. Herhalde sobaya ve ocağa yakıt olacaktı.
"Ben…," diye başladı, sesi kısık çıktı. 
"Ben orada, şehirde… hep bir koşuşturma içindeyim Poyraz. İş, trafik, toplantılar… Güya iyi bir hayat kurduk kendimize. Ama şu bir bardak çayın yerini tutmuyor hiçbir şey. Bulamıyorum o pırıltılı dünyada; ne annemin sesini ne de bu toprağın kokusunu…"
Poyraz, başını yana eğip onu süzdü, yeterince pişmanlık doluydu. Üzerine gitmek ve yarasını deşmek istemese de, söylenecek söz ağızda durmazdı. 
"Bak Eymen," dedi, "yükün ağır. Oradaki hayat da kolay değil, biliyorum. Ama insan nereye giderse gitsin, öz yurdunu ve geçmişini unutmamalı. Şehir uzak diye yol tıkanmaz, gönül uzaklaşınca yol uzar."
Bu söz, Eymen'in içine işledi. Annesini, telefonda aceleyle geçiştirdiği konuşmaları, “bir dahaki izinde uzun kalırım” deyip onunla olmayı hep erteleyişini düşündü.
"Keşke daha önce gelseydim," dedi. "Keşke seninle beraber kapısını çalsaydım."
Poyraz hafifçe gülümsedi. 
"Geç değil," dedi. "Hâlâ nefes alıyor, hâlâ seni bekliyor. İnsanların yarattığı en büyük sorun ne biliyor musun? Erteledikleri sevgiler. Sonra fırsat kaçıyor ve pişmanlıkla baş başa kalıyorlar."
Eymen, dolan gözlerini gizlemek için başını çevirdi. 
"Haklısın," dedi. "Ben hep 'yoğunum' deyip durdum. Ama sen… Sen buradaydın. Hem ona, hem bu topraklara sahip çıktın."
Poyraz eliyle yamacı işaret etti. 
"Benim elimden gelen bu," dedi. "Belki çok büyük bir şey yapmıyorum. Ama kapısını çalmak, ekmeğini götürmek, sobasını yakmak… Bazen iyi bir davranış, koca bir dünyanın yükünü hafifletiyor. Hem onun içini, hem benim içimi ısıtıyor."
Eymen derin bir nefes aldı, sanki ilk kez bir gülün kokusunu içine çekiyormuş gibi.
"Bugün beraber gidelim mi?" dedi. "Annemin yanına. Seninle birlikte girmek istiyorum o kapıdan."
Poyraz'ın yüzünde geniş bir gülümseme yayıldı. 
"Olur," dedi. "Bak, seni görünce nasıl sevinecek. Yalnız kalmak en büyük dert, bilirsin. İnsanların yarattığı bunca gürültünün içinde, insanı en çok sessizlik yoruyor."
İkisi bankta biraz daha sessizce oturdular. Kuş sesleri, uzaktan gelen bir çocuğun kahkahası, rüzgârın yapraklara dokunuşu, eşsizdi…
Şehrin gürültüsünden çok uzakta, nemli ama yemyeşil bir yamaçta, iki eski arkadaş aynı gökyüzüne baktı. Sisler içinde kalmış tepeler gibi uzak çocukluk anıları sessiz bir film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden. Kelebek pupasının ilkbahara duyduğu özlemi yaşıyor gibiydiler.
Eymen davudi bir ses tonuyla, çocukluk arkadaşına söz verdi: 
“Bundan sonra neyi ötelerim bilmem ama annemi, köyümü ve bu içten dostluğun sıcak kucağında sarmalanmayı bir daha ertelemeyeceğim.”
Banktan birlikte kalktıklar. Poyraz, Eymen'e dostça sarıldı. Gözler ışıltı saçıyordu.
Fadime Ananın evine giden yol yokuştu ama Poyraz'ın kalbine giden mesafe kısalmıştı.
 

  • BIST 100

    14238,11%0,08
  • DOLAR

    42,90% 0,14
  • EURO

    50,57% -0,10
  • GRAM ALTIN

    6214,57% 0,72
  • Ç. ALTIN

    9986,60% 0,00
  • Cuma 6.1 ° / 1.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 4.8 ° / -0.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 7.3 ° / -0.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

26.12.2025

  • İMSAK 06:51
  • GÜNEŞ 08:21
  • ÖĞLE 13:14
  • İKİNDİ 15:37
  • AKŞAM 17:57
  • YATSI 19:22