Ne saray, ne sultan?
Atatürk'ten armağan,
Yaşa 23 Nisan...
23 Nisan ile başlayan Egemenlik Haftası”dır.
Egemenliğin tek kişinin elinden alınıp,
asıl sahibine, halka-ulusa teslim edildiği,
23 Nisan 1920’nin tam 105.Yılı'dır.
Fakat nicedir, tarihin çarkına çomak
sokularak, döngüsü yavaşlatılır.
Adeta saray saltanatı ve sultanlık tezgahlanır.
Ulusal egemenlik ve halk iradesi kırılmaya, tanınmamaya hatta yok sayılmaya çalışılır.
Milletin seçtikleri, görevi başındayken tutuklanarak, zorla görevinden uzaklaştırılarak, halkın iradesi çiğnenmektedir.
İstanbul'un üst üste üç kez seçim kazanan belediye başkanı ve 16 milyon oy ile Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayı olarak belirlediği sayın Ekrem İmamoğlu, haksız ve hukuksuzca tutuklanmış ve halkın iradesi açıkça çiğnenmiştir.
Bu durum, sandıkta yenemeyecekleri rakipten, yargı gücü ile kurtulmak demek, değil midir?
Gerçek şudur ki;
Ulusun-halkın egemenliğini, 23 Nisan 1920'deki gibi yine halkın-ulusun
azim ve kararı kurtaracaktır.
Gün gelecek,
devran dönecek,
ulus, halk, millet, egemenliğini kurtaracak ve
yeniden eline alacaktır.
Bu makus talihini kıracaktır.
Ulusun, halkın egemenliği ile
bağımsızlık ve demokrasi
kazanacaktır.
Kurtarıcımız ve kurucumuz büyük Gazi'nin belirttiğiği gibi;
"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet, hiçbir makam yoktur.
Yalnızca bir kuvvet vardır:
O da "milli egemenlik"tir.
Yalnızca bir makam vardır:
O da milletin varlığı, kalbi ve vicdanıdır."
Milli Egemenlik sayesinde iktidar olup, sonra da "millete egemen olmaya" çalışanlara karşı milletin, Ulusal Egemenlik Bayramı kutlu olsun.
