Behiç İSTANBULLUOĞLU


ÇÜRÜMÜŞLÜK!

Bir toplumun değer yargıları değerini yitirmişse çürüme başlamış demektir… Çürümeye başlayan toplum; haksızlığa, adaletsizliğe, vicdansızlığa, ahlaksızlığa, eşitsizliğe, yolsuzluğa, hırsızlığa karşı gerekli tepkiyi vermez. Bir süre sonra kanıksar, sonrasında da her türlü kötülüğü olağan sayar…


Bir toplumun değer yargıları değerini yitirmişse çürüme başlamış demektir…

Çürümeye başlayan toplum; haksızlığa, adaletsizliğe, vicdansızlığa, ahlaksızlığa, eşitsizliğe, yolsuzluğa, hırsızlığa karşı gerekli tepkiyi vermez. Bir süre sonra kanıksar, sonrasında da her türlü kötülüğü olağan sayar…

Bir bilim insanı şöyle diyor:

“Engellenmesini sağlayacak gücü olmayan bir kimse meydana gelen felaketten sorumlu tutulamaz.” Hiçbir yağmur tanesinin sel felaketinin oluşumundan kendisini sorumlu tutmadığı gibi…

1970 ler de “Yoksulluk kader değildir” Sloganıyla karşı çıkılan düzenin, şimdilerde “Cahillik kader değildir” Diye açıklandığı gibi… 

Bakın bu acımasız zulüm yönetimi nasıl oluştu?

Çürüme; 2009’da tarafsızlığı temsil eden gözü kapalı Adalet Heykeli yerine gözü açık Adalet Heykelinin en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi hizmet binasının önüne dikilmesiyle başladı. Bu durum ilk adımdı. Dünyanın en büyük adalet sarayından en küçük adalet dağıtılacak, yargı yasalara göre değil iktidarın isteklerine göre karar verecek, aksi tutum cezalandırılacaktı…

(İstanbul başsavcısı Akın Gürlek davasında üç suçlamadan da berat kararı veren Hakim Mehmet Can Kozanlı görevden alınıp iş mahkemesine atandı.)

2010 referandumuyla HSYK yapısının nasıl oluşacağı oylandı. Türkiye solunun yüz karası “Yetmez ama EVET” diyenlerin de desteğiyle AKP istediğini aldı…

Almasına aldı ama nihai hedefe varmak için bu durum yeterli değildi...

Son darbe 2017 referandum sonucuyla geldi. İki buçuk milyon mühürsüz oyun geçerli sayılmasıyla cumhurbaşkanı tek başına ülkeyi yönetme yetkisini aldı… 

Ve tabi doğal olarak adaletin terazisi de bozulmaya başladı…

İktidarın istemediği siyasetçiler, uyduruk suçlamalarla gözaltına alındı…

Yüksek oy oranlarıyla seçilmiş olan başarılı belediye başkanları da itirafçı gizli tanıklar aracılığı ile tutuklandı, kimisinin yerine kayyum atandı… 

İşler çığırından çıkmıştı. AKP kurucusu, üst düzey görevlerde bulunmuş siyasetçilerden bile tepkiler yükselmeye başlamış, yargı; iktidar gücünü elinde tutanların sopası haline gelmiş, yargı bağımsızlığını yitirmişti…

İktidar yaşam riski giderek artan tutuklu Beylikdüzü belediye başkanı Murat Çalık’ın annesine uzaktan el sallamasına bile izin vermeyerek topluma gözdağı verirken bir şeyi unutuyordu…

Hiçbir acı bir annenin oğluna yapılan zulme karşı isyanından daha yakıcı değildir.

Bi tecrübe sabit!

  • BIST 100

    11038,32%0,60
  • DOLAR

    40,70% 0,06
  • EURO

    47,27% -0,22
  • GRAM ALTIN

    4385,22% -1,32
  • Ç. ALTIN

    7040,58% -0,81

Balıkesir

14.08.2025

  • İMSAK 04:38
  • GÜNEŞ 06:13
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 17:06
  • AKŞAM 20:14
  • YATSI 21:42