Zaman hızla değişirken, alışkanlıklarımız da değişiyor. Gelişen teknoloji konfor alanımızı genişletiyor belki ama, insan ilişkileri daha mı yavanlaşıyor? Ne dersiniz?
Bereketi kaçmasın diye sabahın erken saatlerinde açılarak, dükkanların önü süpürüp ıslanan, dükkan komşusuyla içilen bir bardak çayın sıcaklığında bol kahkahalı sohbetler yapılan, bazen de bir tavla atılan esnafların olduğu sokaklar giderek azalıyor.
Dükkanlar büyüdükçe, insanlar arası mesafe de büyüyor. Kendi kendimize rafları dolaşıyoruz, kıyafetleri deniyoruz, alışveriş sepetine doldurup kasada ödüyor ve kimseyle muhatap olmadan çıkıyoruz.
Sizinle sohbet edip hal hatır soran, paranız yoksa veresiye defterine yazan mahalle bakkalları gideli çok oldu da, “bu elbise sanki sizin için dikilmiş” diyerek gülümseyen tezgahtarlar bile azaldı.
Günümüzdeki sıradanlıklara inat, “Acar Pasajı” eski esnaf sokaklarını hatırlatıyor bana. Belki de yolumun üzerinde olduğundan, bazen hiç işim olmasa da, sırf o eski samimiyeti derinden hissettiğim için, o pasajın içinden geçiyorum.
Bu pasajda çalışanların çoğu kadın. Noter çalışanları da dahil. Noter’in olması pasaja bir hareket getirse de, sizi buraya asıl çeken, küçücük dükkanlarında yaşam mücadelesi veren bu kadınların, bazen mahallenin kadınlarının da dahil olmasıyla, unutmaya başladığımız o eski komşuluk ilişkilerini bana hatırlatması.
Elinde çay tepsisi ile yürümeyen adeta koşan ve ne zaman görsem o kadar koşuşturmanın içinde gülen yüzü ile Sabriye , eteğinden çekiştiren minik kızının eşliğinde el yapımı lezzetler sunan Zübeyde, değme modacılara taş çıkartacak yetenekte terzi Yeliz, kadınların saçlarına sihirli dokunuşlar yapan kuaför Nahide, rahmetli Levent Kırca’nın
" tam yerine denk geldi, manzara koyduk” dediği gibi, yerinde söyleyiverdiği manileri ve şiirleriyle Noter Başkatipi Nebahat, üzerinize ne yakışır, ne yakışmaz şıp diye bilip onu veren butikçi Deniz ve Kübra, el emeği göz nuru ile pikolar yapan Sena ve Adliye’ den emekli, işindeki tecrübesini emekliliğe taşıyan Selma abla, bu pasajın hepsi ayrı yetenekte çiçek gibi kadınları.
Bu çiçek gibi kadınlar, pasajı da çiçeklerle donatmışlar. İş aralarında içilen çaylar eşliğinde yapılan gülücüklerle harmanlanan muhabbetlerin içtenliğini, ta karşıdan bile hissedersiniz.
Gidin bir çaylarını için derim. Belki bu maharetli kadınların ellerinden yapılma bir şeyler de yersiniz. Belki siz de benim gibi bu pasajda, kaybettiğimiz eski esnaf sokaklarını bulursunuz kim bilir?