Cennet vatanımızın her köşesi ayrı güzel. Ülkemizde Susurluk’tan çok daha güzel o kadar şehir, kasaba varken, niye Susurluk’u bu kadar çok seviyorum. Dünyanın en güzel yerlerine de gitsem özlemle dönmek istiyorum. Neden mi?
Çünkü Susurluk’un sokaklarında oynadığım çocukluğum var. Çocukluğundan bu yana tanıdığım büfeci Sezer var, Sadık var. Sabahları mis gibi kelle paça çorbasını içtiğim Hikmet abi, Aziz abi, çıtır çıtır simitini yediğim Kafa cafe var.
Genç kızlığımdan bu yana saçımı kesen, boyayan kuaför Baki abi var. Baki abinin dükkanında çıraklıklarından tanıdığım ve şu anda hepsi birbirinden usta olup kendi işlerini kuran Şahin, Ercan, Özgül var.
Abla benim nikahımı sen kıymıştın diyen pazarcı kardeşimin, tezgahtar kızımızın içten gülümsemesi var.
Yanından geçerken mis gibi ekmek kokusuyla, almayacaksan bile alasının geldiği Babaç fırını, markalı meşhur dondurmaların yanına yaklaşamayacağı lezzetli dondurmalarıyla Ramis- Remzi kardeşler, Ali kardeşimin adı gibi Damağımıza hitap eden Damak pastanesi, çocukluğumuzdan bu yana aynı kaliteyle devam eden Gülser pastanesi var.
Herkese yürüyüş mesafesinde bir parkımız ve parkın içinde oturan hemen hemen hepsini tek tek ismen tanıdığımız, düğünümüzde, cenazemizde bizimle birlikte olan hemşerilerimiz var.
Çocuklarımız birlikte büyüyen, küçükken nasıl da afacandılar diye anıları yadettiğimiz arkadaşlarımız, birlikte işe başlayıp, evlenmemizi, çoluk çocuğa karışmamızı, çocuklarımızın büyüyüp iş güç sahibi olmalarına tanık olduğumuz arkadaşlarımız var.
Sohbete daldığımızda zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız, derdimizi, tasamızı, sevincimizi paylaştığımız, başımız sıkışsa koşup gelecek dostlarımız var.
Evden işe gidene kadar tanıdık insanlarla selamlaşmak, ayak üstü hal hatır sormak var. Bir düğünde karşılaştığımızda “ama ben eski günlerimizi çok özledim” diyerek boynuna sarılan komşum Şükriye ablamın gözlerinden süzülen yaşlar var.
Başka şehirlerden gelen insanların, ne kadar şirin bir ilçe, bir deniziniz eksik, sanki bir sahil kentindeyiz dediklerinde yaşadığımız gururumuz var.
Çaylak’ımız, Çataldağ’ımız, hepsi ayrı güzellikte köylerimiz var da, aslında Susurluk’a bizi ta derinden bağlayan ne biliyor musunuz?
Tanıdık insanlarla, akrabalarla, dostlarımızla çevrili bu ilçede, aile sıcaklığı, güven ve samimiyet var…