15 gün önceydi.
ABD Los Encılıs'ta (Los Angeles) yangın çıktı.
Yangın büyüdü büyüdü şehri sardı.
Şehrin etrafındaki lüks villalar çatır çatır yandı.
O esnada bizim medya leşkerleri ellerine vileda sopasını alıp;
ABD'nin yangını söndürmede ne kadar yetersiz kaldığını,
ne kadar hazırlıksız olduğunu, insanların ihmal sonucu öldüğünü,
Zararın ne kadar büyük olduğunu...
Anlata anlata bitiremediler!!!
Arada da bazı utanmazlar orman yangınları konusunda hükümeti eleştiren muhalefete laf sokup, patronların gözüne girmeye çalışıyordu.
“ABD yangını söndüremeyecek Türkiye'den itfaiye gönderelim” diyen oldu.
Daha bunlar anlatmaya devam ederken ülkenin en gözde tatil ve kayak merkezlerinden Bolu'da lüks otel yandı. İtfaiye gelene kadar koskoca otel içinde insanlarla küle döndü.
Yangın alarmı vardı ama çalışmıyordu! Yok olmasından ne farkı varsa?
Yangın söndürme tertibatı yoktu!
Yangın merdiveni yoktu yangın merdiveni!
Finlandiya'dan özel ağaç getirip otel yapmışlar, yangın merdiveni yapmamışlardı!
Dağın başında ülkenin en pahalı otellerinin bulunduğu lokasyonda, sezonun en kalabalık döneminde bırakın itfaiyeyi, bir ambulans ve sağlık ekibi dahi yokmuş!
O bölgede yangın, çığ, kaybolma, kaza ve her türlü doğal afete karşı en ufak hazırlık yapılmadığı gibi en temel tedbirler dahi alınmamış.
Sadece insanlardan gecelik onlarca bin lira konaklama ücreti alınmış.
İnsanlar her türlü riske karşı kaderine terk edilmiş!
Olayın sabahında haber duyulduğunda 10 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik.
Otelin görüntülerini ve olayın ayrıntıları öğrenince 10 can kaybıyla atlatılmasına bile şükrettik.
Oysa gerçek öyle değilmiş. Akşama doğru bir anda resmi açıklamayla ölü sayısı 66'ya çıktı.
56 cenazeye bir anda mı ulaştılar, o esnada devam etmekte olan AKP Ankara İl Kongresinin bitmesini mi beklediler bilmiyorum? Şu an can kaybımız 79'a ulaştı halen tedavisi devam eden yaralılar var.
Durum buyken aynı televizyonlarda aynı medya leşkerleri anlatmaya başladılar.
Belediye neden denetlememiş, itfaiye neden yetişememiş...
“İnsan kaldığı otelin yangın merdivenini var mı diye bakmaz mı?” diyen oldu!
Denetimi ve ruhsatlandırması Turizm Bakanlığına ait olan turistik tesis için CHP'li belediyeyi suçlama yarışına girdiler. Oysa o tesisin denetiminden sorumlu Turizm Bakanı o ve benzeri tesislerin odalarını pazarlayan seyahat acentasının sahibi! Yani o otellere müşteri gönderen acentanın sahibi o otellerin denetimini neden doğru düzgün yapmadı diye merak ediyorlar.
Hani demişlerdi ya devleti şirket gibi yöneteceğiz.
Kararlar jet hızında çıkacak, bürokrasi azalacak...
Turizm acentasının sahibini turizm bakanı, Özel hastane sahibini sağlık bakanı falan yaptılar.
Millet canıyla uğraşırken dönemin ticaret bakanı kendi bakanlığına dezenfektan sattı.
Her yere pıtrak gibi özel hastane açtılar özel hastanenin içinde ayrı özel şirkete yenidoğan bölümü açtılar tarihin en büyük skandalına imza attılar.
Ülke turizmine en büyük zararı da turizm acentası sahibi turizm bakanı zamanında verdiler!
Bugüne kadar bu ülkede ihmal ve tedbirsizlik adı altında;
Madenciler, öğrenci yurdunda kalan öğrenciler, geziye giden çocuklar, mühimmat fabrikasında işçiler, selde, depremde, yangında insanlar öldü.
Siz sanıyorsunuz ki hep tanımadığınız insanlar ölecek, ölenler zihninizde bir sayı olarak kalacak.
Yanılıyorsunuz...
Aramızdan ayrılışının yıldönümünde saygıdeğer büyüğümüz kahraman gazeteci Uğur Mumcu'yu, Şehit Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan'ı ve Dışişleri Eski Bakanı İsmail Cem'i saygı ve rahmetle anıyorum.