Birdenbire ‘Mutlak Butlan’ diye bir sözcük atıldı ortaya.
Her şeyi bir kenara bıraktık, ‘Mutlak Butlan’ı tartışmaya başladık. Çok seviyoruz cafcaflı sözcükleri kullanmayı. Hele hele bir de anlamı herkes tarafından bilinmiyorsa, hepimizin diline yerleşiveriyor.
Neyse, gelelim sadede!..
Kemal KILIÇDAROĞLU, ‘Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var,” diyor.
Sözcü Gazetesi’nden Başak KAYA’ya konuşan CHP 7. Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, önemli açıklamalar yaptı. Şöyle dedi:
“’Mahkeme kararını ‘Tanımıyorum’ demenin hukuki olarak bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var. Umarım böyle bir karar çıkmaz.
Kurultay davasını açan ben değilim. ‘Değişimci’ olan delegelerin başlattığı bir yargı sürecidir. Bu davada partiyi tartışmamak için ifadeye gitmedim. ERDOĞAN’ın ‘şaibeli kurultay’ dediği zaman buna cevap verilmemesinin bizi getirdiği nokta bu.
Şu an Özgür Bey ile konuşacak bir konu yok. Ne zaman isterse arar, görüşürüz. Karar ne zaman çıkacak ne çıkacak belli değil. Bu tartışmaları anlamıyorum. Karar çıktıktan sonra durumu oturur Özgür Bey ile değerlendiririz. İsterse ben davet ederim, isterse oturur konuşuruz.
Medyada benimle ilgili yapılan yorumlara şaşırıyorum. CHP vesayeti aldırmaz. CHP, ATATÜRK’ün partisidir ve devleti kuran partidir. Bugüne kadar hiçbir CHP Genel Başkanı vesayetle görev yapmadı. CHP vesayeti kabul etmez. Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım ama şu anda karar almakta zorlanıyor.
‘Göreve gelse bile partiyi yönetemez’ yönündeki çıkışları gülümseyerek karşılıyorum. Ne demek yönetemez? 13 yıl kim yönetti? Asıl kayyum olursa partiyi kim yönetecek? Böyle bir şey kabul edilemez.
Göreve gelmem durumunda nasıl bir yönetim anlayışı olur? Öncelikle partinin barışması lazım, bütünleşmesi lazım. Zaman ayrılık zamanı değil, insanlar birbirine kinlenmiş olabilir, bunu kırmamız lazım.
Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak görüyorum. Mahkeme iddiaları inceleyip ortaya delilleri koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum, diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem karar güdük kalır, demek anlamsız. Kabul etmesem kayyum gelir. Kayyum gelince de ne zaman kurultayı toplayacağı belli olmaz. O döneme kadar partiyi kim nasıl yönetecek? CHP kayyuma teslim edilmez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor. Buna izin veremem, veremeyiz. Yapılan özel görüşmelerin sızdırılması doğru değil. Benden izin istemediler. Yansıyan birçok bilgi yanlış ve olmayan şeyler.
…”
Önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU böyle diyor…
Yakındığı konular belli…
CHP’liler, bir süredir her şeyi unuttu; 38’inci kurultayın geçersiz kılınıp kılınmayacağını, o ne dedi, bu ne söyledi, onu tartışıyor.
İktidarda bulunan partinin istediği de bu değil mi?!. Bu günlerde hak, hukuk, adalet demekten vazgeçtik… Hayat pahalılığını, yoksulluğu tartışmaz olduk… Dertleri unuttuk, CHP’yi tartışıyor ve iktidarın ekmeğine yağ sürüyoruz.
Vazgeçelim bu sevdadan… Gündemi biz belirleyelim; birliğimize, beraberliğimize zarar vermeyelim.
CHP’nin Kurultay davasında, 30 Haziran günü bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Çünkü bu dava sonuç odaklı değil, süreç odaklı… (29 Haziran 2025)
Hoşça kalın, dost kalın!..