Yeni Dünya Kurulurken" Alternatif Yollar Neler Olabilirdi?
Dünya'da büyük dönüşümün ekonomik olarak başını çeken ülke Çin'dir. Uluslararası sermaye de yaklaşık 30-35 yıldır bu ülkeye yerleşmiş, kimi zaman tek başına, kimi zaman yerel şirketler aracılığıyla büyük bir sermaye ve teknoloji gücüyle bu ülkeye nüfuz etmiştir.
Yabancı sermayenin Çin ihracatında payı 20 yıl önce %54 iken bugün %30 lara inmiştir. Yüksek teknoloji ürünlerinde ise %40 civarındadır. Gerçekte uluslararası sermayenin yerleştiği ülkelerde zamanla yerel şirketler üzerinden iş yaptığını ve arka planda çalışmak gibi bir stratejileri olduğunu biliyoruz. Sonuçta uluslararası sermaye bütün organlarıyla her yerde görünür olmayı tercih etmeyebilecektir.
Eğer küreselci sermaye hem Asya'nın Çin ve Hindistan gibi dev ülkelerinde etkinliğini yükselirken hemde ABD'de kendine yakın bir yönetimin varlığını sürdürebilseydi sonuç ne olurdu?
En kolay cevap; "Yeni kurulacak olan Dünya düzeni"nde Dünya ekonomisinin yarı gücünden fazlasına sahip uluslararası sermayenin en ağırlıklı kesiminin hedeflerinin sancılı da olsa gerçekleştirebilmesi olacaktı.
Bugünkü gerçek, küreselci sermaye denilen bu kesime yakınlığı bilinen önceki ABD yönetiminin artık iktidarda olmadığıdır.
SÜPER GÜCÜ ETKİLEYEN BÜYÜK AYRIŞMA:
ABD'NİN ORDU VE YAPTIRIM GÜCÜYLE KÜRESELCİ SERMAYENİN HEDEFLERİNİN FARKLILIĞI
Artık, büyük bir sermaye gücüyle çatışan ve eski yönetimden farklı politik söylemleri olan yeni yönetim bir taraftayken, ABD'nin ordu gücünden yaralanması eskisi gibi mümkün olamayan dev bir küresel sermaye grubu karşı taraftadır. Tabiki buradaki kastımız Trump iktidarına ve onun karşısında türlü engeller çıkaran ABD'de ekonomik kurum ve kuruluşların önemli bir kısmına hükmeden ve basının en az %90'ına sahip küreselci sermayeyedir. Fakat bu defa her ikisi birden belirgin olmayan bir geleceğin karşısındadırlar.
Bu iki gücün çatışması gerçeği yaşanırken, "gücün coğrafyalar-ülkeler arasında yer veya el değiştirmesi döneminin" aynı anda yaşanması meseleyi çok karmaşık hale getirmektedir.
