Bir süredir gündemi meşgul eden konulardan biri de ‘Nadir Toprak Elementleri…
Nedir. Nadir Toprak Elementleri?
Nadir Toprak Elementleri (NTE), periyodik tabloda atom numaraları 57-71 aralığında bulunan lantanyum, seryum, praseodimyum, neodimyum, prometyum, samaryum, evropiyum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, holmiyum, erbiyum, tulyum, iterbiyum ve lütesyum elementlerinin oluşturduğu lantanitler grubunun yanı sıra benzer kimyasal özelliklere sahip olan ve doğada genellikle bunlarla birlikte bulunan 21 atom numaralı skandiyum ile 39 atom numaralı itriyum elementlerini kapsamaktadır.
Genel olarak yumuşak ve kolay şekillendirilebilir yapısal özellikleriyle NTE’ler tepkimeye girebilme karakteristiğine sahiptir. Parlak, demir gri ve gümüş renginde olan bu elementlerin kendilerine has manyetik ve optik özellikleri bulunmaktadır. Hafif ve ağır olmak üzere iki kategoriye ayrılan NTE’lerden sakandiyum ile atom numaraları 57-64 ağırlığında yer alan elementler hafif, atom numaraları 65-71 ağırlığındaki elementler ile itriyum ise ağır nadir toprak elementleri olarak sınıflandırılmaktadır.
“EKOnomistin ANA tomisi- İşte görün ekonomi Kanalında konuşanlar (Kakara kikiri) mi yapıyorlar? Yoksa ekonomiden ve ülkemizin en önemli yeraltı zenginliğinden mi bahsediyorlar belli değil?
Eskişehir’de çıkarılıyormuş, rezerv, 694 milyon tonmuş diyorlar. ‘Ekonomimize katkı yapabilir mi?’ diye adeta hafifleyerek, dalga geçerek, gülüşmeler eşliğinde güya sorgulama yapıyorlar.
Beyefendi Nükleer Santral Yakıtının ne olduğunu diğer konuktan öğreniyor. ‘Uranyum’dan habersiz… ama Finansman çok önemliymiş. Tekrar tekrar öğrenilmesi gerekmiş. Yani biz hep dışarıdan borç almayı öğrenelim. Yeraltı kaynaklarımızın hiçbir ‘kıymet-i harbiyesi’ yokmuş gibi anlatıyorlar.
Bu komiklere soruyorum: Peki neden Amerika bu Nadir Toprak Elementlerine el koymak istiyor? Hiç düşünmezler mi? Bu program ‘Aydınlarımızdan bir sahne’ olarak hafızamızda kalacak
Kılavuzu karga olanın gideceği yer gübreliktir.
Biz, çok iyi öğrendik ki ‘Ben ekonomistim’ demekle de ekonomi düzelmiyor.
Sevgilerimle,” diyerek sonlandırıyor yazısını Mustafa Türkün.
Özel bir televizyon kanalında yapılan ekonomi konuşmalarını değerlendirmiş Sevgili Mustafa… Konuya, derinlemesine Nadir Toprak Elementlerin özelliklerini irdeleyerek girmiş…
Açıklamış! ‘Her söze inanmayın,’ demiş…
Kapitalizm en basit tanım ile üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kar amacıyla işletilmesine dayanan ticaret ve endüstrinin; bireyler, şirketler veya özel girişimlerin kontrolünde bulunduğu ve devlet müdahalesinin sınırlı olduğu bir ekonomik sistemdir.
Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka bir devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunma çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından ‘yararlanma’ hakkına sahiptir.
Konu, şimdi daha açıklığa kavuştu sanırım…
Evet!.. Emperyalist ve kapitalist ülkelerin gözü, gözüne kestirdikleri ülkelerin yeraltı zenginlik kaynaklarında…
Amerika Birleşik Devletler Başkanı Trump, ‘Nobel Barış Ödülü’ne layıkmış, ama olmamış…
Oysa ülkeler arası savaşı en çok körükleyen ülke ABD; yani ABD Başkanı Trump!..
İşi gücü bıraktı, şimdi de Venezüela’ya dikti gözü, Nobel Barış Ödülü’ne layık olduğunu söyleyen Trump…
Venezüela’da petrol var… ABD’nin gözü bu petrolde… Çekinmeden de ‘Venezüela’ya savaş açarım’ diyor, bu gözü doymaz Trump!..
‘Amerika nire, Venezüela nire?’
Los Angeles Uluslararası Havaalanı-Simon Bolivar Uluslararası Havaalanı arası uçuş mesafesi 5 bin 816 kilometre… Çok yakınmış (!)…
Ne diyelim, yolu açık olsun mu Trump’un?
Hoşça kalın, dost kalın!..
