18. Yüzyılda bu topraklarda Ebubekir Kani efendi adında bir kişi yaşarmış. Ebubekir Kani efendi 40 yaşına kadar Tokat mevlevihanesinde yetişmiş dini bütün edebiyata yatkın kıvrak zekalı bir kişidir. 40 yaşından sonra İstanbul’a gelerek divan katipliği görevine başlamış. İstanbul’dan sonra Silistre valisinin divan katipliğini üstlenmiştir. Silistre’de yaşadığı dönemde o yörede yaşayan bir Rum dilberine tutulur, kızı babasından ister. Kani efendinin yaşı 50’ye yakın kız daha 20 yaşında değil. Üstelik kızın babası koyu bir Hıristiyan. Olacak tarafı yok ama Kani Efendi kafaya koymuş kızı alacak. Kızın babası da koskoca vali katibine olmaz diyememiş. “Olur ama ben kızımı Müslüman’a vermem” demiş. Hıristiyan olursan kızımla evlenebilirsin. Kani efendinin ömrü Mevlevi dergahında geçmiş ama kızı da seviyor. Düşünmüş, taşınmış Hıristiyanlığı yalandan kabul etmiş. O kabul edince kızın babası sözünden dönememiş kızı vermiş. Kani efendiyi vaftiz etmişler, Hıristiyan olmuş adını da Yani koymuşlar. Ardından nikahlarını kıyıp evlendirmişler. Ancak Yani (Kani) efendi bir daha kiliseye uğramamış. Hatta camiye girip çıkarken görenler olmuş. Bunun üzerine kızın babası damadına gidip “Hani sen Hıristiyan olup Yani adını almıştın. Neden hiç kiliseye gelmiyorsun, neden camiye gidiyorsun?” diye hesap sormuş. Kani efendi’de “Kırk yıllık Kani olur mu, Yani?” demiş. Kızın babası kandırıldığını anlamış ama iş işten geçmiş.
PKK 1974 yılında “APOCULAR” adıyla örgütlendi. 1978’de PKK oldu.
Yani 39 yıllık örgüt. Dolayısıyla Abdullah Öcalan 39 yıllık Terörist.
Bugüne kadar biz onu “Bebek Katili”, “Terörist Başı” gibi isimlerle anıyorduk.
Şimdi diyorlar ki; “Öcalan, Hz. Muhammed’ten hadislerle konuşuyor.”
“Öcalan barış için yol haritası çiziyor.”
“Öcalan gençliğinde namaz kılardı.”
“Öcalan mektup yazdı. Kaçırılan kaymakam, asker ve polisler bırakılacak.”
Bu arada artık Öcalan’dan “İMRALI” diye söz ediyorlar.
40 yıllık Teröristbaşı oldu size barış güvercini.
Hani eski Türk filmlerinde, evi terk edip kötü yola düşen annesini soran çocuklara “O bir melekti yavrum” derler. Öcalan’da o hesap. Utanmasalar o bir melekti diyecekler. Yersen!
Siz “barış süreci”, “çözüm planı” falan dediklerine bakmayın bu işin ilk şartı Öcalan’ın cezaevinden çıkmasıdır. Yani Kani efendinin kızı almasıdır. Kızı verdikten sonra kırk yıllık Kani’nin Yani olamayacağı gibi 40 yıllık teröristin barış güvercini olamayacağını herkes görecek.
Yazıda bazı tarih hatalarını fark etmişsinizdir.
Sebebini açıklayalım. Bu yazı tam 12 yıl önce 1 Mart 2013 tarihli Beşeylül Gazetesi'nde yayınlandı. Noktasına virgülüne dokunmadım. O günlerde de “Çözüm Süreci” adı altında bir açılım yapılıyordu. Geçen 12 yılda neler olduğunu hatırlıyorsunuz. Hendek savaşları, yüzlerce şehidimiz vs.
Şimdilerde aynı kişiler Öcalan'ın barış için nasıl fedakarlıkta bulunduğunu anlatıyor.
1984'te Eruh baskınıyla kuruluşunu duyuran 41 yıllık terör örgütü PKK, kendini fesh edecekmiş. 40 yıllık Kani olur mu Yani bir kez daha göreceğiz bakalım!
Nasıl olsa ölenler süreci yönetenlerin evlatları değil!
Hayatnı kaybeden halkın sanatçısı Edip Akbayram'a Allah'tan rahmet, sevenlerine sabır ve metanet diliyorum ilk fırsatta büyük ustayı da yazacağız.