Hayatımızda öyle anlar vardır ki, o an yaşadığımız mutluluğa paha biçemeyiz. Gerçek zenginlik, sahip olduklarımızın fiyatlarını değil, kıymetini bilebilmektir.
Zengin bir baba küçük oğlunu insanların ne kadar fakir olabileceğini göstermek için bir köye götürmüş. Çok fakir bir aile, çiftliğinde baba ve oğlunu bir gün boyunca ağırlamış.
Yolculuktan dönerlerken baba oğluna sormuş;
– İnsanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?
– Evet! Gördüm baba
– Ne öğrendin peki? Anlat bakalım.
Oğlu cevap vermiş;
– Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyorlar.
Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamamış. Oğlu devam etmiş;
– Ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için teşekkür ederim baba!
Hikayemizdeki baba, çocuğuma hayat dersi vereyim derken, güzel bir hayat dersi almış.
Ne kadar zengin olursa, o kadar mutlu olacağı pompalandı insanlara. Okuduğumuz masallarda yoksul kızlar zengin prensle , izlediğimiz filmlerde fabrika işçisi kız patronun oğluyla evlendi ve sonsuza kadar mutlu oldu. Ya da biz öyle sandık.
İnsanca bir yaşam sürmek için para mutlaka önemli. Ama çok parasının olması, en mutlusu yapmıyor insanları. Emek vermeden, mücadele etmeden elde edilenlerin kıymeti de bilinmiyor.
Hayat akıyor ve herşey bizim bakış açımızda gizli. Mutluluk kelime anlamı ile, insanların kendini iyi hissetmesidir. Bana göre mutluluk; emek vererek alınan kazançtır, hayatta olan sevdiklerimizdir, severek yaptığımız işimizdir, ailemizle birlikte bir sofrada yemek yiyebilmektir , kapısını her zaman çalabildiğimiz komşumuzdur, başımız sıkıştığında arayabildiğimiz dostumuzdur, bir çocuğu sevindirmektir mesela, bir yaşlının kapısını çalıp hal hatır sormaktır, bazen farkında bile olmadığımız, ama kaybedince kıymetini bildiğimiz sahip olduklarımızdır, sahip olmak istediklerimiz için verdiğimiz mücadeledir.
Çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilmeyiz. Yakın zamanda geçirdiğimiz pandemiyi hatırlayın. Birbirimizle görüşebilmenin, sarılabilmenin, hatta yüzümüzde maske olmadan nefes alabilmenin bile ne kadar kıymetli olduğunu anladık.
Hayata güzel bakalım, sahip olduklarımızı fark edelim.
