Susurluk, benim için sadece haritada bir nokta, meşhur tostuyla anılan bir mola yeri ya da kazasıyla anılan bir şehir değil. Köklerimin uzandığı, çocukluğumun geçtiği topraklardır. Bu şehrin sokaklarında gezerken, attığım her adımın altında başka adımların, başka hayatların yattığını bilirim.
Köy yollarında karşıma çıkan isimsiz bir köprü kemeri, tarlalardan toplanmış antika bir çömlek parçası... Bunlar sadece eski eşyalar değil, bu toprakları bizden önce yurt tutanların bize bıraktığı birer selamdır. Bugün burada bir tarihçinin mesafeli gözleriyle değil, yaşadığı şehrin geçmişine sevgi ve merakla bakan birinin kalbiyle, Susurluk'un bizlere emanet ettiği tarihi eserlerin izini süreceğiz. Çünkü bir şehri sevmek, onun sadece bugününe değil, dününe de sahip çıkmaktır. Geçmiş de bizim gelecekte. Toprağını sevmek demek işini hak ederek yapmak demektir.
İstiklal Marşı yazarı Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş: “Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı”
Pabuççu Hacı Hüseyin Çeşmesi
Tür: Çeşme
Kültür: Osmanlı
Yüzyıl: 20. yy
Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, Balıkesir, Susurluk
Durum: Erişilebilir
Balıkesir'in Susurluk ilçesinde, Burhaniye Mahallesi'nde Nuri Bey Caddesi ile Milli Kuvvetler Caddesi'nin kesişim noktasında yer alan Hacı Hüseyin Çeşmesi, Osmanlı'nın son dönemlerine ait önemli bir kültürel miras olarak varlığını sürdürmektedir.
Kitabesi:
Sâhibü’l-hayrât
Han Mahallesinde Cum‘a-i Atîk
Muhacirlerinden Hacı Hasan oğlu
Pabuççu Hacı Hüseyin fi Eylül sene 1329
Günümüz Türkçesine Çevirisi
Hayırsever
Han Mahallesi'ndeki Eski Cuma
Göçmenlerinden Hacı Hasan'ın oğlu
Pabuççu Hacı Hüseyin Eylül 1913
Kitabede yer alan Eylül Rumi ay olup çeşmenin tarihi Eylül veya Ekim 1913 olmaktadır.
Kitabeki kelime anlamları:
Sâhibü’l-hayrât: "Hayırların sahibi" anlamına gelir. Günümüz Türkçesinde "hayırsever", "iyiliksever kimse" olarak kullanılır.
Cum‘a-i Atîk: "Eski Cuma" demektir. Bu ifade, genellikle bir yerleşim yerindeki en eski camiyi veya o caminin bulunduğu bölgeyi tanımlamak için kullanılırdı.
Muhacirlerinden: "Göçmenlerinden" anlamına gelir. Kişinin o bölgeye sonradan yerleştiğini belirtir.
fi Eylül sene 1329: "Eylül 1329 tarihinde" demektir. Buradaki "1329" yılı Rumi takvime aittir ve Miladi takvimde 1913 yılına denk gelmektedir. "Fi" eki, Arapçada "-de, -da" anlamı katan bir edattır.
Kitabeye göre Hacı Hüseyin'in ailesinin kökenleri ve mesleği hakkında bilgi vermektedir. "Pabuççu" lakabı, onun veya ailesinin ayakkabıcılıkla ilgilendiğini düşündürmektedir. "Muhacir" ifadesi ise Balkanlar'dan veya Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer bölgelerinden o dönemde Anadolu'ya gerçekleşen göç hareketlerine işaret eden önemli bir detaydır.
Kaynakça
https://kulturenvanteri.com/yer/haci-huseyin-cesmesi-susurluk/#17.1/39.911465/28.157648