Bir iktidar düşünün.
Kadınlara düşman
Gençlere düşman
Çocuklara düşman
Sokak hayvanlarına düşman
Emekçilere, emeklilere zaten düşman...
Çağdaşlığa düşman
Böyle bir iktidarın pırıl pırıl teğmenleri ordudan atmasına şaşırıyor musunuz?
Ebru Teğmen mesela. Pırıl pırıl bir genç kız. Kara Harp Okulu'na birincilikle girip birincilikle bitirmiş. Hem genç, hem kadın, hem başarılı, hem de Atatürk'ün askeri! Yanına bırakırlar mı?
Ancak ben konuya daha farklı bir açıdan bakıyorum.
2011 yılında Silivri cezaevinde tutuklu bulunan bir kişinin babası ölüyor. Tekirdağ'daki cenazeye katılması için 2 gün izin veriliyor. Görevli astsubay ve erlerle birlikte Tekirdağ'daki cenaze evine gidiyor cenazeden sonra taziyeye katılıyor ve geceyi Tekirdağ cezaevinde geçirdikten sonra sabah yakınlarını görüp Silivri cezaevine geri götürülüyor. Aradan zaman geçiyor şak bir soruşturma.
Bir savcı çıkıp diyor ki; Siz bu mahkumu cenaze evine götürdükten sonra evinde kalmasına izin vermeyip gece Tekirdağ cezaevinde yatırmışsınız. Eee ne var bunda diyebilirsiniz. Savcı diyor ki bu hürriyeti tahdit suçudur. Yani siz bu mahkumu izinli olduğu halde hürriyetinden yoksun kılarak cezaevine atmışsınız diyor. Üstelik bunu kamu gücünü yani asker olmanızı kullanarak yaptığınız için arttırımlı ceza istiyor. Mahkemede söz konusu mahkum şikayetçi olmadığını herhangi bir mağduriyetinin veya zorlamanın söz konusu olmadığını söylese de hakim dinlemiyor. Astsubaylara 2 yıl 6 ay erlere 1 yıl 8ay ceza veriyor ve hepsinin askerliğini de yakıyor. Ancak sadece bu kadar değil. Aslında bu Astsubay ve erlerin pisi pisine hayatı kayıyor. Asıl hedef bu askerlerin bağlı olduğu birliğin komutanı Albay Hüseyin Kurtoğlu! Hüseyin Albay da olaydan haberi dahi olmasa da 2 yıl 6 ay ceza alıyor ve o yıl Tuğgeneral olması gerekirken yükselemiyor.
Peki yerine kim Tuğgeneral oluyor?
Hamza Celepoğlu! Hüseyin Kurtoğlu'nun yerine Hamza Celepoğlu Tuğgeneralliğe yükselip Adana Jandarma Böle Komutanı oluyor. 2012'de Tuğgeneral olan Celepoğlu'nun adını yaklaşık bir buçuk yıl sonra MİT Tırlarının durdurulması olayında duyuyoruz! 2015 yılında tutuklanan Celepoğlu FETÖ üyeliği de dahil olmak üzere çeşitli suçlardan 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.
Bu olayı neden hatırlattım?
Teğmenlerle birlikte Kara Harp Okulunda görevli 3 komutanları da ihraç edildi.
Teğmenler Disilpinsizlik nedeniyle atıldıysa komutanları neden atıldı? Zaten teğmenler emirleri dinlemediği için cezalandırılıyorsa komutanların suçu emirlerinin dinlenmemesi mi?
Yok eğer kmutanları bunu organize ettiyse teğmenler neden atıldı?
Bence asıl hedef teğmenler gibi görünse de Harp Okulu'nun kadrosunu şekillendirip yapısını değiştirmektir. O 3 komutanın yerine kimlerin geleceği, Harbiyenin nasıl şekilleneceği dikkatle izlenmelidir.
Bu arada FETÖ kumpasına uğrayan Albay Hüseyin Kurtoğlu'nun cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Kendisi şu an Orgeneral rütbesiyle Jandarma Genel Komutan yardımcısı.