Murat KULA

Tarih: 14.03.2025 09:38

TERÖRİŞKO

Facebook Twitter Linked-in

Kasnak yuvarlandı elek oldu.

Teröristbaşı, bebek katili, “örgütün kurucu önderi” oldu!

Kullandığınız dil sizin görüşünüzü, duruşunuzu, üslubunuzu, karakterinizi, kısacası kim olduğunuzu gösterir. Devlet dili diye bir kavram vardı eskiden. Çünkü devletin de bir görüşü, duruşu, üslubu vardı.

Örneğin PKK yöneticileri için haber bültenlerinde “Bölücü örgütün sözde lideri”, “bölücü terör örgütünün sözde Amed sorumlusu” gibi tanımlamalar kullanılırdı.

Devlet, tanımadığı, muhatap almadığı örgütün hiyerarşik yapısını da tanımaz, “sözde” diyerek “sözüm ona sorumlu” yakıştırması yapar küçümserdi.

Üniversite yıllarında sol fraksiyona mensup bir başka öğrenciyle tartışırken beni  “devletin ağzıyla” konuşmakla suçlayınca o topluluğun ayrı bir jargonu olduğunu anlamıştım. Anlaşmak için aynı dili konuşmak gerekiyordu. TRT izleyerek büyüyen nesiliz biz. Kaç yaşından sonra dilimizi mi değiştireceğiz Oysa şimdi yetmişinden sonra dilini değiştirenleri görünce insan hayret ediyor.

Tabi her topluluğun belli bir jargonu var ve insanlar etkileşim içinde oldukları topluluğun jargonundan ister istemez etkileniyor. Benim telefonumda da son arananlar listemde Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tuncer Bakırhan olsa belki benimde kullandığım jargon değişiklik gösterirdi.

            Diğer yandan daha düne kadar “kafatasçı”, “katil”, “faşist” dedikleri rakiplerinin “sağlığına duacı” olanları görünce insanın hayreti bir kat daha artıyor. Dün “Seni Başkan Yaptırmayacağız” nidalarıyla muhalefet liderliğine soyunanların, apar topar giyinip ekose ceket diktirmek için ölçü verdiklerini görüyoruz. Ekose ceket yakışacak mı, içini doldurabilecekler mi, uzun mu gelecek bol mu gelecek göreceğiz? Suriye'nin doğusunda ise sakallar uzatılmaya, takımlar diktirilmeye başlandı bile.

            Hani büyük lunaparklarda (Rolır kostır) Roller Coaster'lar vardır. Şu çok yükseğe çıkıp hızla aşağı inen trenlerden bahsediyorum. Zaman o trenler gibidir. Bir süre yavaş yavaş akar hatta bazen zaman duruyormuş hiç bir şey değişmiyormuş hissi verir. Sonra aniden hızla akmaya başlar. Öyle hızlı akar ki önünüzde yaşananları film şeridi gibi izlersiniz.

Roller Coaster hızla inerken yani zaman tüm hızıyla akarken her birimize çeşitli roller dağıtılır. Bazısı rolünün hakkını verir, bazısı rolüne kendini fazla kaptırır. Bazen roller, bazen oyuncular değişir. Fakat izleyen herkes şunu bilir; Bu sahnede yapılanlar, söylenenler hepsi bir oyunun parçası ve oyuncular ellerine verilen senaryoya uygun olarak rollerinin gereğini yapıyorlar. 

Kimin hangi rolü oynayacağına yönetmen karar verir ama oyunun sonunda alkışı kimin alacağına da seyirciler karar verir. 

            Son olarak mübarek ramazan ayında tüm hastalara şifa diliyor, başta tedavisi devam eden Devlet Bahçeli'nin en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını temenni ediyor, önümüzdeki Nevruz'da Sırrı Süreyya Önder falan hep birlikte sağlıkla, mutlulukla ateşin üstünden atlamalarını temenni ediyorum.

 

Tüm doktorlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —