İsmail ŞAFAK arkadaşım, ‘hayvanların başına gelenleri insanlar da yaşar’ diyerek şu fablı göndermiş:
“Ormanın birinde Aslanlar toplanmış, ‘yahu’ demişler. ‘Hesapta kralız. Açlıktan öleceğiz birader. Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük… Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak uçuyor… Eeee! Balık yakalayacak halimiz de yok… N’aapsak?
Bir tanesi ‘en iyisi, öküzlere saldıralım’ demiş. ‘İri yarı görünüyorlar ama ne pençeleri var ne dişleri diş… Tam dişimize göre!2
Olur mu? Olur.
Hücum!..
Ama evdeki hesap çarşıya uymamış.
Öküzler, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer…
Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlar saldırıları…
Aslanlar aç biilaç.
N’aapsak, n’aapsak?
‘Tilkiye danışalım,’ demişler…
Tilki ‘kolay’ demiş.
2Beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim…’
Kabul etmişler.
Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş.
‘Saygıdeğer öküzler’ demiş. ‘Aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar… Ama; şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz. İşte sorun o… Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim. Kurtulun ve huzur içinde yaşayın!’
Öküz heyeti düşünmüş taşınmış; ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ mantığıyla verivermişler sarı öküzü…
Aslanlar da afiyetle yemiş.
Bir gün, iki gün…
Tilki gene gelmiş öküzlerin heyetine; ‘Bakın gördüğünüz gibi saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz,’ demiş ve eklemiş;
‘Ama şu var ya şu benekli öküz… O burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş. Canları çekiyor, verin kurtulun!’
Öküz heyeti düşünmüş; ‘Otlağın selameti için’ teslim etmiş benekli öküzü…
Üç gün, dört gün… Tilki gene gelmiş:
Kuyruğu uzun olanı… Burnu beyaz olanı… Tombul olanı…
Tek tek alıp gitmiş.
Otlak seyrelmiş, semirmiş aslanlar.
Günlerden bir gün … artık tilki gelmemiş! Gerek kalmamış çünkü. Doğrudan aslan gelmiş; ‘Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz. Adamı hasta etmeyin!..’
Otların arasında tr tir titreyen, tek tük kalmış öküzler; ‘Keşke sarı öküzü vermeseydik,’ demiş ama iş işten geçmiş.
İşte Öküzlük böyle bir şeydir…”
Kulağınıza küpe olsun: Örgütlü bir güç iken size diş geçiremeyenler, yanınızdaki kişileri kötüleyerek, onlardan kopmanızı sağlarlar; sizi güçsüz bırakırlar ve sonra tırpanı size vururlar.
Kulağınıza küpe olsun… Troller; yola çıktıklarınızdan vaz geçip, yolda bulduklarınızla yolunuza devam etmenizi isterler. İnanırsınız… Oysa o yolda bulduklarınız sizi yol bitmeden terk eder… Sen de hem yolunu kaybedersin hem de dostunu!..
HAMİŞ: Cahil İnsan, Her Sözünde Kendini Aklar. Alim İnsan, Her Sözünde Kendini Yoklar.