Gürdal ERGEN

Tarih: 12.09.2025 09:39

15 EYLÜL’E DOĞRU

Facebook Twitter Linked-in

Ortalık toz duman derler ya gerçekten siyasi arena toz duman!.. 

Her kafadan bir söz çıkıyor, birin dediğini bir diğeri onaylamıyor, ya da yalanlıyor. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimleri sonucu 47 yıl sonra birinci parti oldu. 

Nüfusun yüzde 65’ini, ekonominin yüzde 80’ini yönetir hale geldi. Seçimlerden sonra yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında CHP sürekli birinci parti olarak çıkıyor.

23 yılı dolduran iktidar, yaşlı ve yorgun, sorunları çözemez hale geldi, sorunlar her geçen gün daha da ağırlaşıyor; iktidar ekonomide tüm vaatlerine rağmen çözüm üretemiyor ve kitlelere gelecekle ilgili umut olamıyor.

AKP/MHP ittifakı normal koşullarda yakın bir zamanda yapılacak seçimle iktidarda kalamayacağını gördü.

Tek amacı CHP’yi etkisizleştirmek… Bu amaç doğrultusunda da CHP’yi kendi içinde bölmek, CHP’yi iç kavga ve çekişmeleriyle meşgul bir parti gibi göstermek, CHP’yi kitlelerin gözünde ‘kavga eden bir parti’ haline getirebilmek…

AKP ve MHP taraftarı kavga, gürültü ortamından yararlanarak (AKP/MHP öyle görüyor) 15 Eylül’de görülecek mahkeme sonrası Kılıçdaroğlu’nun gelmesini istiyor. Ancak hukuka duyulan saygısızlık da ağır bastığı için bir kısım AKP’li, CHP’nin davranışlarına hak veriyor. Yine ancak, AKP’den kopmak da istemiyorlar, çünkü birçoğunun AKP’den çıkarı var.

Bu çıkar, direkt olarak kendilerini etkiliyor. Birçok televizyon kanallarında CHP iktidar olursa kendilerine yapılan destek ya da desteklerin kesileceğinin ellerinden alınacağı söyleniyor. Dinliyorlar ve inanıyorlar…

Yıllar önceki bir anımdan söz edeceğim: Eşitim tarafından ‘amca’ dediğim, Hakkın rahmetine kavuşmuş bir emekli, seçim sırasında kendisinden temsil ettiğim partiye oy istediğimde arkasına yaslanarak, cebinden çıkardığı 50 lirayı sallayarak; “Be Gürdal, bak, maaşıma yine 50 lira zam yaptı, ben bu parayı nerede yiyeceğim?” demişti.

Geçtiğimiz aylarda aynı olayı Susurluk Belediye Parkı’nda yaşadım…  Konuştuğum masanın sakinlerinden biri de “İki bin lira birden arttı aylığım. Bize bu bile çok. Ne yaparsa…..” dedi.

Belli bir kesim ise ekonominin çok bozuk olduğunu sık sık tekrar ediyor. Ama devamında da “Bu durumu düzeltirse yine bu iktidar düzeltir,” diyor.

Bunu bir kez daha, bir kez daha anlatmak, iktidarın sorunları çözemediğine vurgu yapmak, bu koşullarda bu iktidarın ekonomiyi düzeltemeyeceğini söylemek görevimiz olmalı… Halkın içine girip, halka anlayacağı dille anlatmak görevimiz olmalı.

15 Eylül geliyor… Tarihi bir eşikteyiz. 15 Eylül’de mahkemenin vereceği kararı nefesimizi tutmuş, merakla bekliyoruz.

İktidar yargısı kesin olan YSK kararının gereğini yapacak ya da kesin YSK kararlarına rağmen 38’inci Kurultayı geçersiz sayarak ‘mutlak butlan’ kararıyla seçim güvenliğini ortadan kaldıracak.

Bugüne değin kurultaylarda neler yaşanmışsa 38’inci kurultayda da o yaşanmıştır. CHP kurultaylarında ‘şaibe’ olmaz, demokratik iradenin gereği neyse o olur.

CHP, demokratik yarışların olduğu bir partidir, bu yarışta da kurultay özgür iradesinin gereğini yapmıştır.

CHP’ye düşen görev, iktidarın oyununu bozmaktır.

Hoşça kalın, dost kalın!.. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —