Oktay UÇAR

Tarih: 15.07.2025 14:14

ADINDA BARIŞ KENDİSİNDE ZÜLÜM VAR

Facebook Twitter Linked-in

Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı sonuçlarının ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini belirleyen en kritik ve tartışmalı belgelerden biri olan Sevr Barış Antlaşması, 10 Ağustos 1920 tarihinde Fransa'nın Sevr banliyösünde imzalandı. İtilaf Devletleri ile Osmanlı Hükümeti arasında imzalanan bu antlaşma, görünüşte bir barış belgesi olsa da, aslında dört yıla yakın süren savaşın ardından Osmanlı İmparatorluğu'na dayatılan ağır bir yenilgi ve parçalanma projesiydi.

Antlaşmanın Ağır Şartları

Sevr Antlaşması'nın şartları, Osmanlı Devleti'nin egemenliğini neredeyse tamamen ortadan kaldıracak nitelikteydi. Antlaşma maddeleri incelendiğinde, öne çıkan başlıca noktalar şunlardır:

Toprak Kayıpları: Osmanlı İmparatorluğu, Anadolu'nun büyük bir kısmını kaybetmenin yanı sıra, Doğu Trakya, İzmir ve çevresi, Ermenistan ve Kürdistan gibi bölgeleri de bırakmak zorunda kalıyordu. Boğazlar uluslararası bir komisyonun denetimine bırakılıyor, İstanbul sembolik olarak Osmanlı'ya bırakılsa da fiili egemenliği kısıtlanıyordu.

Askeri Kısıtlamalar: Osmanlı ordusunun mevcudiyeti son derece sınırlı tutuluyor, ağır silahlar edinmesi yasaklanıyor ve deniz gücü yok denecek seviyeye indiriliyordu. Bu durum, ülkenin savunma kapasitesini tamamen felç ediyordu.

Ekonomik ve Mali Kısıtlamalar: Osmanlı ekonomisi üzerindeki denetim, İtilaf Devletleri'ne ait bir komisyona devrediliyordu. Kapitülasyonlar genişletiliyor, Osmanlı maliyesi üzerindeki kontrol tamamen kaybediliyordu. Bu durum, ülkenin ekonomik bağımsızlığını ortadan kaldırıyordu.

Hukuki ve İdari Kısıtlamalar: Osmanlı Devleti'nin yasama, yürütme ve yargı yetkileri uluslararası denetime tabi tutuluyor, azınlık hakları bahane edilerek iç işlerine müdahale yetkisi İtilaf Devletleri'ne veriliyordu.

Sevr'in Hukuki Geçersizliği ve Ulusal Tepki

Sevr Barış Antlaşması, Osmanlı Hükümeti temsilcileri tarafından imzalanmış olsa da, Türk Milleti tarafından hiçbir zaman kabul görmedi. Özellikle Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Anadolu'daki milli direniş hareketi, bu antlaşmayı yok hükmünde saydı. Misak-ı Milli sınırları içinde tam bağımsızlık hedefiyle yola çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti, Sevr Antlaşması'nı tanımadığını açıkça ilan etti. Antlaşmayı imzalayan delegelerin yetkisiz olduğu ve antlaşmanın anayasaya aykırı olduğu vurgulandı.

Sevr'in Türk milleti üzerinde yarattığı derin öfke ve hayal kırıklığı, Milli Mücadele'nin ateşini daha da harladı. Türk halkı, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak adına topyekûn bir direniş başlattı. Bu direniş, Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasını sağlayacak ve Sevr Antlaşması'nı tarihin tozlu sayfalarına gömecekti.

Sevr'den Lozan'a: Bir Bağımsızlık Yolculuğu

Sevr Barış Antlaşması, dayatmacı ve adaletsiz şartları nedeniyle hiçbir zaman yürürlüğe girmedi. Anadolu'da kazanılan askeri başarılar, özellikle Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz ile kesinleşen zafer, İtilaf Devletleri'ni yeni bir antlaşma masasına oturmaya zorladı. Bu süreç, 1923'te imzalanan ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alandaki tapu senedi niteliğindeki Lozan Barış Antlaşması ile sonuçlandı. Lozan, Sevr'in aksine, tam egemenlik ve bağımsızlık ilkesine dayanan, karşılıklı müzakerelerle elde edilmiş bir zaferdi.

Sevr Barış Antlaşması, Türk tarihinde bir ulusun varoluş mücadelesinin fitilini ateşleyen, bir yenilginin sembolü olmaktan çok, ulusal bir uyanışın ve bağımsızlık arzusunun kıvılcımı olarak hatırlanır. Bu antlaşma, Türk milletinin azim ve kararlılıkla kendi kaderini tayin etme gücünü tüm dünyaya göstermesinin bir başlangıcı olmuştur.

Merhaba sevgili okuyucular,

Bugünden itibaren bu köşede, tarihin derinliklerinde keyifli bir yolculuğa çıkacağız. Kimimiz için sıkıcı ders kitaplarından ibaret olan tarih, aslında insanlığın en büyük serüveni, bitmek bilmeyen bir keşif yolculuğu. Tarihin size söyleyecek çok şeyi var, gelin birlikte kulak verelim.

“Söz uçar yazı kalır” demiş atalarımız. Kalsın burada yazdıklarımız. Hepinize iyi haftalar olsun.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —